باب: فضل
الغسل يوم
الجمعة، وهل
على الصبي شهود
يوم الجمعة،
أو النساء.
2. Cum'a Günü Boy Abdesti Almanın Fazileti (Çocukların Veya
Kadınların Cum'a Namazına Gelmeleri Farz Mıdır?)
حدثنا
عبد الله بن
يوسف قال:
أخبرنا مالك،
عن نافع، عن
عبد الله بن
عمر رضي الله
عنهما: أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال: (إذا
جاء أحدكم
الجمعة
فليغتسل).
[-877-] Abdullah İbn Ömer (Radiyallahu Anh) Resulullah Sallallahu Aleyhi
ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: İçinizden kim Cum'a namazına
gelirse boy abdesti alsınl.
Tekrar; 894 ve 919.
حدثنا
عبد الله بن
محمد بن أسماء
قال: أخبرنا جويرية،
عن مالك، عن
الزهري، عن
سالم بن عبد الله
بن عمر، عن
ابن عمر، رضي
الله عنهما: أن
عمر بن
الخطاب،
بينما هو قائم
في الخطبة يوم
الجمعة، إذا
دخل رجل من
المهاجرين
الأولين من
أصحاب النبي
صلى الله عليه
وسلم فناداه
عمر: أية ساعة
هذه؟ قال: إني
شغلت، فلم
انقلب إلى
أهلي حتى سمعت
التأذين، فلم
أزد أن توضأت.
فقال: والوضوء
أيضا، وقد
علمت أن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم كان
يأمر بالغسل.
[-878-] Abdullah İbn Ömer (Radiyallahu Anh)'den nakledilen bir rivayet
şöyledir: "Ömer bir Cum'a günü ayakta hutbe îrad ederken ilk olarak hicret
edenlerden bir sahabî mescid'e girmişti. Bunun üzerine Ömer ona seslenerek: Hiç
vakitten haberin var mı senin?!' demişti. O sahabî: 'Bazı işlerim vardı, daha
evime varmadan ezan'ın okunduğunu işittim ve hatta bu telaş içinde sadece
abdest alarak mescid'e gelmek durumunda kaldım' deyince Ömer (r.a.) ona şöyle
mukabelede bulundu; (Namaz'a geç kaldığın yetmiyormuş gibi) bir de sadece
abdest almakla yetindin öyle mi! Halbuki Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'in Cum'a günü boy abdesti almayı emrettiğini biliyorsun."
839 - حدثنا
عبد الله بن
يوسف قال:
أخبرنا مالك،
عن صفوان بن
سليم، عن عطاء
بن يسار، عن
أبي سعيد
الخدري رضي
الله عنه: أن
الرسول صلى
الله عليه
وسلم قال: (غسل
يوم الجمعة
واجب على كل
محتلم).
[-879-] Ebu Saîd el-Hudrî (Radiyallahu Anh) Resulullah Sallallahu Aleyhi
ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Cum'a günü boy abdesti
(ğusül) almak ihtilam olan (ergenlik çağına giren) herkese vaciptir."
AÇIKLAMA: Zeyn
İbnü'l-Müneyyir İmam Buharî'nin kullandığı bab/konu başlığı ile ilgili olarak
şu açıklamada bulunmuştur: "İmam Buharî burada sadece Cuma günü boy abdesti
almanın faziletine işaret etmiş, fakat konu hakkında görüş ayrılıkları
bulunduğu için bunun hükmünü açıklamamıştır. O bu ifade ile Cuma günü boy
abdesti almaya teşvikte bulunmaktadır. Zaten bu konu hakkında nakledilen
rivayetlerin ortak noktası ve üzerinde ittifak edilen husus da Cuma günü boy
abdesti almanın güzel bir amel olduğudur."
"Çocukların Veya Kadınların Cuma Namazına Gelmeleri Farz
Mıdır?" şeklinde devam eden başlıkla ilgili olarak İbnü't-Tîn şöyle
demiştir: "İmam Buharî'nin kullandığı bu ifade Cuma namazının onlara farz
olmadığını gösterir; farz hükmü onlardan düşmüştür."
Hadiste geçen "ergenlik çağına giren herkese (muhtelim)
farzdır" ifadesi Cuma namazının çocuklara farz olmadığını göstermektedir. Ancak
bu bab/konu başlığı altında kadınlara dair herhangi bir rivayet nakledilmediği
halde İmam Buharî ileride Nafi'den naklen bu konuyu açıklayan bir rivayete yer
vereceği için başlıkta kadınları da zikrederek ön bir bilgi vermek istemiş
olabilir. Ayrıca kendi şartlarına uymadığı için kitabına almadığı fakat sahih
bir senede sahip olan "Kadınlar ve çocuklar Cuma namazını kılmakla
mükellef değildir" hadisine de işaret etmiş olabilir. Ebu Davud'un Tarık
İbn Şihab yoluyla Resulullah'tan naklettiği bu hadisin ravileri güvenilir
(sika) kimselerdir.
Zeyn İbnü'l-Müneyyir şöyle demiştir: "İmam Malik'in
'Yetişkin erkekler dışındaki kimseler sırf faziletine ermek maksadıyla Cuma
namazına katılırlarsa boy abdesti almanın Cuma namazının diğer adabına riayet
etmeleri gerekir. Fakat maksatları sadece bir araya gelmek ise buna gerek
yoktur' dediği nakledilmiştir."
İbn Dakiki'l-İyd şöyle demiştir: "Bu hadîs-i şerif Cuma
günü boy abdesti almak ve Cuma namazına gelmek ile alakalı olduğunu
göstermektedir."
İbn Dakîki'l-iyd'in bu ifadesi 'Boy abdesti ile Cuma namazına
gidiş arasında fasıla olmamalıdır' diyen İmam Malik'in görüşünü
desteklemektedir. Evzaî ile Leys de bu görüştedir.
Alimlerin çoğunluğuna göre ise Cuma günü sabah namazından sonra
bile boy abdesti alınsa yeterlidir. İleride açıklanacağı gibi Abdullah İbn
Abbas hadisi de buna işaret etmektedir. el-Esrem (el-Ethrem) şöyle demiştir:
"Bir gün Ahmed İbn Hanbel'e 'Bir kimse Cuma günü boy abdesti aldıktan
sonra abdesti bozulsa sadece namaz abdesti alarak Cuma'ya gitse olur mu?1 diye
sorduklarını işittim. Şöyle cevap vermişti: Evet olur. Ben bu konuda İbn Ebza
hadisinden daha üstün bir hadis duymuş değilim."
Burada söz konusu edilen İbn Ebza hadisini, İbn Ebu Şeybe sahih
bir senedle nakletmiştir. Saîd İbn Abdurrahman İbn Ebza'nın bir sahabî olan
babasıyla ilgili olarak naklettiği rivayet şöyledir: "O Cuma günü boy
abdesti alırdı ve daha sonra abdesti bozulduğu halde sadece namaz abdesti
alarak namaza giderdi; tekrar boy abdesti almazdı."
Tüm bu açıklamalardan sonra şunları söylemek mümkündür:
"Resulullah (s.a.v.)'in Cuma günü boy abdesti alınması ve genel bir vücut
temizliği yapılmasıyla ilgili emrinin hikmeti, cemaate sıkıntı verecek kötü
kokuların giderilmesidir. Buna göre bir kimse yapmış olduğu İş vs. gereği Cuma'dan
önce vücudunun kirleneceğinden endişe ediyorsa boy abdestini namaza gitme
vaktine kadar geciktirmesi güzel olur. 'Boy abdesti ile Cuma namazına gidiş
arasında fasıla olmamalıdır’ diyen İmam Malik'in de bunu göz önünde
bulundurduğunu düşünebiliriz. Böylece Cuma namazına gelen kişi yapmış olduğu
temizliği bozacak şeylerden korunmuş olur. Her şeyin en doğrusunu sadece Allah
bilir.
Alimlerin çoğunluğu bu hadîs-i şerife dayanarak Cuma namazına
gelemeyen bir kimsenin boy abdesti almasına gerek olmadığı görüşünü
savunmuşlardır. Hanefîler'in çoğunluğu İse bu görüşte değildir.
İlk olarak hicret edenlerden bir sahabi şeklinde zikredilen kişi
Hz. Osmandır.
Hz. Ömer'in "Hiç vakitten haberin var mı senin?!"
şeklindeki sorusu bir azarlama ifadesidir ve Hz. Osman'ın tutumunu
yadırgadığını anlatmaktadır. Adeta ona şöyle demiştir: "Niçin bu vakte
kadar geciktin?" Hz. Ömer'in maksadı Resulullah (s.a.v.)'in Cuma namazına
erken gelinmesiyle ilgili teşvikini Hz. Osman'a hatırlatmaktır. Zira ileride
zikredileceği gibi Cuma namazı bitirilince melekler artık cemaate katılanlarla
ilgili kayıtları tuttukları defterleri kapatırlar. İşte Hz. Ömer bu şekilde en
güzel yolla uyarısını yapmış ve Hz. Osman da onun maksadını anladığı için geç
kalmasının sebebini derhal açıklamıştır.
Hz. Osman'ın "hatta bu yüzden sadece abdest alarak gelmek
durumunda kaldım" şeklindeki sözü onun mescide Hz. Ömer hutbeye yeni
başladığı sırada girdiğini göstermektedir.
Hz. Ömer'in "(Namaza geç kaldığın yetmiyormuş gibi) bir de
sadece abdest almakla yetindin öyle mi!" şeklindeki ifadesi "hem
namaza geç kalarak erken gelmenin faziletinden mahrum kaldın, hem de sadece
namaz abdesti ile yetinip boy abdesti almayarak başka bir kusur gösterdin
anlamına" gelir.
Hadis’ten
Çıkarılan Sonuçlar
1. Hutbe okurken minber üzerinde ayakta durulur.
2. Devlet başkanı / imam, halkını/cemaatini dikkatle takip eder;
onlara dinin emirlerine uymalarını tavsiye eder ve faziletli bir ameli terk
edenleri uyararak bu tutumlarını yadırgadığını ifade eder. Bu açıdan uyarılan
kişinin çok önemli bir mevkide olup olmaması arasında hiçbir fark yoktur. Hatta
imam böyle bir uyarıyı bizzat yapmalıdır ki konum İtibariyle kendisinden daha
aşağıda olanlar yanlışlarından vazgeçsinler.
3. Hutbe sırasında hutbeyi keserek muayyen bir şahsa yönelip
iyiliği emretmek ve kötülüğü yasaklamak hutbeye zarar vermez. Ayrıca normalde
hutbeyi dinleyen cemaatin konuşmaması gerektiği halde böyle bir uyarıya muhatap
olan kişinin cevap vermesinde herhangi bir sakınca olmaz.
4. Kişi yanlış olarak yaptığı bir işle ilgili mazeretini devlet
başkanına arz edebilir.
5. Kişi Cuma namazına erken gelme faziletinden yoksun kalacak
olsa bile ezan (hutbeden önceki ezan) okunmadan önce çarşı pazardaki işleriyle
ilgilenebilir, çeşitli tasarruflarda bulunabilir. Çünkü Hz. Ömer, Hz. Osman'ın
mazeretini dinledikten sonra söz konusu vakitte pazarların kaldırılması yönünde
bir talimat vermemiştir.
Zaten İmam Malik'e göre de Cuma ezanından önce pazarların
kurulmasına engel olunmaz. Zira Hz. Ömer döneminde ezandan önce pazarlar
faaliyetteydi ve bu rivayete göre pazarda ihtiyacını gören kişi Hz. Osman gibi
sahabenin önde gelen isimlerinden birisiydi.
6. Fazilet ve ilim sahibi insanların çarşı pazara gitmeleri ve
oradaki ticarî faaliyetleri görmeleri iyi bir davranıştır.
7. Cuma namazına gitmenin fazileti henüz ezan okunmadan önce
oraya varılırsa hasıl olur.
Bazı alimler "ergenlik çağına giren herkese (muhtelim)
vaciptir (yecibu)" ifadesinde geçen vaciptir hükmüne dayanarak Cuma günü
boy abdesti almanın farz olduğunu söylemişlerdir. İbnü'l-Münzir bu görüşü Ebu
Hüreyre ile Ammar İbn Yasir gibi sahabîlerden nakletmişlerdir. Zahirîler'in ve
kendisinden nakledilen bir rivayete göre Ahmed İbn Hanbelin görüşü de böyledir.
İbn Hazm bu görüşü Hz. Ömer'den, birçok sahabîden ve daha sonra gelen
alimlerden nakletmiştir. Fakat İbn Hazm'ın naklettiği rivayetlerde bunu ifade
eden açık hükümler neredeyse hiç yoktur. İbn Hazm'ın görüşünü dayandırdığı
rivayetler kesin olarak bu hükmü ifade etmeyen yoruma açık nakillerdir. Buna
örnek olarak Sa'd'ın şu sözünü zikredebiliriz: "Ben, Cuma günü boy
abdestini terk eden hiçbir Müslüman olduğunu zannetmiyorum."
İmam Şafıî er-Risale adlı eserinde Abdullah İbn Ömer ile Ebu
Saîd'den nakledilen rivayetlere yer verdikten sonra şöyle demiştir: "Bu
rivayetlerde geçen vaciptir hükmü şu İki anlama gelebilir;
a. Cuma namazı için yapılacak temizlik sadece boy abdesti ile
caiz olur. Hadisin zahirinden anlaşılan hüküm de budur.
b. Boy abdesti, üstün ahlak sahibi ve temiz olmak gibi
özellikleri sağladığı için tercih edilmelidir; dolayısıyla bu hüküm boy
abdestinin tercih edilmesi gerektiğini gösterir. Zaten yukarıdaki rivayette
Hz. Ömer ile Hz. Osman arasında geçen konuşma da buna işaret etmektedir. Zira
Hz. Osman boy abdesti almadığı için Cuma namazını terk etmemiş ve Hz. Ömer de
ona mescidden çıkmasını ve boy abdest aldıktan sonra gelmesini emretmemiştir.
Bu da onların boy abdestinin alınmasıyla ilgili emrin tercih etme yönünde
olduğunu bildiklerini göstermektedir" İbn Huzeyme, Taberî, Tahavî, İbn
Hibban ve İbn Abdilberr gibi pek çok alim de İmam Şafiî'nin bu açıklamalarına
dayanarak görüş beyan etmişlerdir. .
Bazı alimler bu açıklamalara ek olarak şunları söylemişlerdir:
"Hz. Osman ile Hz. Ömer arasında yaşanan bu diyalog sırasında orada
bulunan sahabîler herhangi bir itirazda bulunmadan onlara muvafakat
ettiklerine göre 'Cuma namazının sahih olabilmesi için boy abdesti almanın
şart olmadığında' sahabenin icması (görüş birliği) vardır."
Bu alimlerin söz konusu rivayetten böyle bir çıkarımda
bulunmaları gerçekten de takdire şayandır. Zira burada çok güçlü bir
istidlalde bulunmuşlardır. Zaten Hattabî gibi alimler boy abdesti almadan
sadece namaz abdesti alarak Cuma namazı kılmanın caiz olduğuna dair icma
bulunduğunu nakletmişlerdir.